1. HABERLER

  2. Giderse gitsin, dur bile demeyin
Giderse gitsin, dur bile demeyin

Giderse gitsin, dur bile demeyin

Hatırlar mısınız, Gölbaşı Belediyesi’nde Şubat ayı başlarında Ankara Kaçakçılık ve Organize İşler Büro Amirliği bir operasyon düzenlemişti

A+A-

Hatırlar mısınız, Gölbaşı Belediyesi’nde Şubat ayı başlarında Ankara Kaçakçılık ve Organize İşler Büro Amirliği bir operasyon düzenlemişti. Bu operasyon kapsamında bir belediye bürokratı tutuklanmış, bir başka bürokratta ifade vermişti. İfade veriş nedeni ise usulsüz fatura iddiası idi.

O olaydan sonra, şu an görevde olan o bürokrat “istifa edeceğim” demişti. Aslında o zamanlar o istifa söylentilerini oldukça ciddiye almıştık.

Şimdi diyeceksiniz, daha sonra manevra yaptı ve bu iddiaları boşa çıkarmaya kalkıştı. Görevine döndü. Bence nafile, o bürokratın ifade verişi gündem oldu, ikincisi ise sadece “manevra kabiliyetini” tescilledi.

Ben daha önce de söyledim,

Sayın Bürokrat hizmet üretmek için değil, belediyedeki güzel ve ihtişam dolu görev süresini doldurmak için “canhıraş” bir mücadele içerisinde.

Nitekim “Psikolojik sorunları” olduğunu yakın çevresine  söyleyen de ta kendisidir.

O halde şöyle düşünelim;

Psikolojisi bozuk olan birisinin, nüfusu 110 binlere dayanan bir ilçede söz sahibi olup bizleri yönetmesi sizce mantıklı mıdır, değil midir?

Cevabı duyar gibiyim.

Elbette değildir…

Ama karşımızda yıllarca hizmete susamış Türkiye’nin en gözde ilçelerinden biri var. Ve sağ olsun geldiği günden bugüne kadar Gölbaşı’nı  köylüleştiren, o olaydan sonra psikolojisi bozuk bir bürokratımız  var.

Aslında ben bu“Psikolojik” vakaya fena halde sarmış durumdayım.

Bu noktada yakın çevresine ve belediye başkanına seslenerek, “Psikolojim Bozuk” diyen birisi için neden gerekli kurullar harekete geçmez diye sormak gerekir.

“Giderim haa” diyerek sünnetçi korkusu vermeye çalışan bu bürokratımız eleştirilmeyi sevmiyor, hatta eleştirilince tansiyonları fırlıyormuş.

Ben bana göresini söyleyeyim de içimde kalmasın.

Giderse gitsin, hatta yol verin gitsin. Bu memleketin çamurunu çiğneyen nice cevherler var.

Örnek Mehmet Odabaşı var mı sorunu olan, var mı memnun olmayan?

İsmail Kara var mı sevmeyen, var mı memnun olmayan?

İbrahim Yüzücü varmı sevmeyen, var mı memnun olmayan?

Rasim Yanık için aynı şeyleri söyleyemeyeceğim, çünkü başkan yardımcılığına getirilen beyefendimiz için hala iyi şeyler duyabilmiş değilim.

Her neyse..

Demek istediğim. Bizi bizden başkasını anlayan yok. Memleketi her ne olursa olsun ama Gölbaşılı olsun. Sözüm ona Gölbaşılı ve kendini bu kent için hizmet için adamamışsa, o koltuğu dolduramaz.

Malum belediye bürokratımızın o koltuktan gitmesi ortaya boşluk çıkaracağı anlamına gelmez, zaten bana göre o koltuk dolu değildi ve kanımca hiçbir zaman da dolmadı.

O koltuk bana göre Gölbaşı’na değil,” Akalın” gibi kişiye özel asfalt atılan güçlü, kuvvetli yerlere hizmetini gösterdi.

Bu arada sayın Erol Gündüz’e sormadan edemeyeceğim…

“Sahi yeni açılan Akalın Sport Tesislerinin atılan özel asfaltın talimatını siz mi vermiştiniz?”

Marifet, festivalde birileri çırpınırken çatır çatır kuruyemiş yemek değil, çırpınanlara yardım etme nezaketini gösterip, bir işin ucundan tutmaktır. 

Not: Bu arada Gölbaşı Festivali bana göre geçen seneye göre bu sene daha da güzel oldu. Şahsım adına bu festivalde emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Festival bizim festivalimiz. Sahip çıkmak ise asli görevimiz…

 

4360.jpg

Bu haber toplam 2495 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.