CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ile 'Ankara'nın suyu' hakkında uzun soluklu bir tartışmaya giren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, düzenlediği basın toplantısında, iddialara bir kez daha belgelerle cevap verdi.

İşte Gökçek'in basın toplantısından satır başları:

Aylin Nazlıaka'nın durumu bataklığa batan insan, kıpırdadıkça batıyor. Aylin Hanım şöyle demiş; 'Sitemizde kaçak su kullanıldığını iddia etti. Site arşivlerini karıştırınca ASKİ'nin görevini yapmadığı ortaya çıktı. ASKİ üzerine düşen görevi yapmamış, şimdi site yönetimini suçluyor. Site yöneticilerimiz ASKİ'den umudu kesince suyu arıtacak yatırımı yapmış.

'BEDAVA DİYE KAÇAK SUYU NİYE KULLANIYORSUN, UTANMIYOR MUSUN?'

Site ASKİ'ye dilekçe vermiş, dilekçede 'Konutlarımız 1978 tarihinden itibaren peyderpey kullanılmaya başlanmıştır. İnşaat zamanından kalma bir keson kuyu mevcuttur. Bu kuyu 4-5 metre derinliktedir. Kuyunun derinliğinin az olması sebebiyle temizliğine güvenilmemektedir. Her zaman için pis su karışma olanağı vardır. 'diyor. Şimdi soruyorum arkadaşlar; sen bunun pis su olduğunu kendin itiraf ediyor musun? Hani sen temiz su içiyordun, hani bizim suyumuzdan hasta oluyordun? Ne diyorsun kendi dilekçende: ' benim suyum pis ben buradan hastalık kapabilirim.' Bunu biliyorsun, sırf bedava diye bu kaçak suyu niye kullanıyorsun, hiç utanmıyor musun? Hastalıkların nedeni ortaya çıkıyor kendisi itiraf ediyor. İtirafını tam tersine ASKİ'ye bir şey bildirmiş de bu işin içinden yırtacak gibi kullanıyor. Bu kadar yüzsüzlük, bu kadar pişkinlik, bu kadar insanları aldatmaya yönelik ifadeler olamaz.

'YALAN SÖYLEDİĞİNİ İTİRAF EDİYOR'

Dilekçe şöyle devam ediyor, 'Ayrıca fazlasıyla sert bir sudur. Bu sebeple şebeke suyu yerine kullanılmamakta ancak bahçe sulamasında kullanılmaktadır.' Burada yalan söylediğini itiraf ediyor. 'Biz bunu bahçede kullanıyoruz, şebekede kullanmıyoruz' diyor. Ondan sonra da kullanıyor. Yalancılığı en güzel şekilde ortaya çıkmış.

'21 DAİRE ABONE OLMAK İSTEDİ DE YAPMADIK MI?'

Dilekçeye devam ediyoruz 'Kuyunun suyu pompa ile çekilerek yine inşaat zamanından kalma 125 ton bir beton depoya doldurulmakta ve buradan konutlara sevk edilmektedir. Bahçe sulama mevsiminde saat 18-21 arasında bu su verilmekte olup bu saatlerin haricinde hiçbir şekilde bahçe sulaması, araba yıkaması için sarf edilmemesi konut sakinlerine tekraren bildirilmiştir. ' Ne diyor, 'ben bu suyu eve gönderiyorum o evlerden de alacağız bahçe sulayacağız' diyor. Biz de 'bu adam bildirim de bulunmuş dürüst' demişiz. Ne bilelim sonunda Aylin gibi dürüstlükten vazgeçip kaçak su kullanacağını. Kuyulardan sorumlu DSİ'dir. Sadece atık su tarafı bizi ilgilendirir. Bahçe suyu buzu ilgilendirmez. Sen 'Bahçe suyu kullanacağız haberin olsun' diyorsun, biz de 'Tamam haberimiz var' diyoruz. Ne bildirmiş de hangi işlemi yapmamışız. 21 daire su abonesi olmak istedi de biz yapmadık mı?

Televizyonlar da Aylin Nazlıaka 'Ben kuyu suyu kullandığımızı bilmiyordum' dedi. 21 yıldan beri orada herkes bedava su içiyordu ama bilmiyordun. Sıkışınca da 'Kocam takip ediyordu' diyerek attın aslanın ağzına, mahkemeye kocasını veriverdi.

'GİDİN KOMŞULARIYLA KONUŞUN'

Komşularından birisi 'Çocuğum dört yıldır devamlı hasta meğerse bundanmış' diyor. Bİr tanesi ile dün ben konuştum, söylemediği laf kalmadı burada o ifadeleri kullanamam.

'YATACAK YERİ YOK'

Ey Aylin Ankara'nın suyuna neden çamur atıyorsun? İnsanlara böyle iftira atıyor, 'yatacak yeri yok' Utanmadan kalkmış twitter'dan 'Melih Gökçek'i takibe devam edeceğim. Bugün imarla ilgili açıklama yapacağım.' Yok öyle konu değiştirme. Seninle televizyona çıkana kadar sudan başka bir şey konuşmam.

1 METREKÜP SU KULLANMIŞ AMA KAÇAK SU KULLANDIĞINDAN HABERİ YOK

2001' den bu yana kullandıkları su, daire başına ortalama bir metreküp düşüyor. Aylin Hanım 1 metreküp su kullanmış ama kaçak su kullandığından haberi yok. Ondan sonra utanmadan çıkıp 'Melih Gökçek, ben Ankara'nın hakkını savunmaya çalışıyorum, üstüme gelerek bunu örtmeye çalışıyor' diyor.

TAMAMEN İDEOLOJİK BİR SALDIRI

Aylin ve CHP'li odalar suyun kirli olduğu konusunda insanları inandırmak için bir çaba sarf ettiler. CHP de bunu propaganda olarak kullandı. Yaptırdığım bir ankette CHP'lilerin tamamı Ankara'nın suyunun kirli olduğunu söylüyor. Bu da bunun tamamen ideolojik bir saldırı olduğunu gösteriyor.

VATANDAŞIN HAKKINI CEBELLEZİ EDENSİN

Bu suyun hesabını vermeli, bunun kanundaki tarifi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası. Yani kanun bunu hırsızlık kabul ediyor. Aylin bunun hesabını vermeli. Sen bir milletvekilisin, milletin temsilcisisin. Nasıl kaçak su kullanırsın, nasıl milletin hakkını çalarsın? Gecekonduda bir vatandaş 100 lira ödesin, Aylin 3 ayda 3 lira ödesin. Ondan sonra da 'ben halkçıyım' diyor' Sen halkın hakkını yiyensin, vatandaşın hakkını cebellezi edensin. Yani cebine alansın.

20 daire sakini tebligatı aldı bir tek kendisi alamadı. Cezası neyse ödermiş ama tebligatı almadı. Kadıncağızın her şeyi yalan. Cumhuriyet tarihinin kadın milletvekilleri arasında, bu kadar insanların gözlerinin içine bak baka yalan söyleyen başka bir milletvekiline rastlamadım.

KAYNAK : BEYAZ GAZETE