TOKİ’ye devredilen Oğulbey’deki sanayi arsaları üzerinden isim vermeden Ramazan Şimşek ve Fatih Duruay dönemlerine sert göndermelerde bulunan Odabaşı, “Bu arsalar Gölbaşı esnafına aitti, kim hangi akılla burayı TOKİ’ye verdi?” diye sordu.
“Biz Ödedik, Biz Planladık… Sonra Ne Olduysa Oldu!”
Odabaşı, belediye başkanlığı yaptığı 2009–2014 döneminde Gölbaşı sanayisinin sorunlarını çözmek için ciddi adımlar attıklarını belirterek şunları söyledi:
“Oğulbey’de 500 dönümlük alanın 250 dönümüne imar çalışması yaptık. Valilikle görüştük, ot bedelini Gölbaşı Belediyesi olarak biz ödedik. Planlar meclisten geçti. Düşüncemiz şuydu: Kimseyi zorlamadan isteyen esnaf oraya taşınsın. Biz altyapı desteği de verecektik.”
Ancak Odabaşı, kendisinden sonraki 5 yıllık süreçte ne olduğunu bilmediğini ifade ederek, “Bizim esnafla birlik beraberlik içinde ürettiğimiz arsalar TOKİ’ye verilmiş. İçeriği hakkında bilgimiz yok ama bu karar doğru değil” diyerek sert konuştu.
“Bu Esnaf İnsan Değil mi? Hakkı Yok muydu?”
Odabaşı, Gölbaşı’na ait olan bu sanayi alanlarının Türkiye’nin dört bir yanından gelecek kişilere kura yoluyla verilmesine de tepki gösterdi:
“Bu arsalar Gölbaşı sanayi esnafı için planlanmıştı. Peki şimdi bu esnaf insan değil mi? Onun burada hakkı yok muydu? Bizim ihtiyacımız yok muydu? Bu alanın imarı Gölbaşı esnafına verilmek üzere yapıldı. Kim hangi akılla, hangi niyetle bu hakkı devretti? Bu soruların cevabı yok.”
“Ben Satmasını Bilmez Miydim?”
Mobilyacılar için geçmişte yapılan imar çalışmaları ve arsalar konusuna da değinen Odabaşı, dönemin siyasetçilerine üstü kapalı mesaj vererek şunları söyledi:
“Kusura bakmayın ama bu garip satmadı o arsaları. Ben satmasını bilmez miydim? Elbette bilirdim. Ama özellikle ada bazında bıraktım. Esnafa lazım olur diye tuttum. O gün satmadım, ihtiyaç da vardı. Ama sonra bakıyoruz, çoğu satılmış, el değiştirmiş.”
Odabaşı, arsaların değerinin bilinmediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Biraz para görünce insanlar fikir değiştiriyor. Ucuz mal oldu ya… Değeri bilinmedi. Oysa biz o arsaları geleceği düşünerek tuttuk. Ama maalesef birçoğu elden çıkarılmış, satılmış.”