Dertli olmak...

Ali İhsan Güçlü

DERTLİ OLMAK İnanç değerlerimiz ve toplumsal dinamiklerimiz, her sahada bizlere mihmandarlık yapmaktadır. Milli ve manevi değerlerimize bağlı oluşumuz, yüzyıllar boyunca dimdik ayakta durmamızın temel sebebidir. Toplumu yaşatan ve diri tutan, mutlu bir gelecek kurgusudur. Burada da devreye doğal olarak aile ve gençler girmektedir. Aile yapısının sağlamlığı, neslin ve en üst yönetim organizasyonu olan devlet kurumunun sağlıklı işleyişi için de son derece önemlidir. Toplumla ilgili yüksek hassasiyeti olduğunu söyleyen insanların yükü her geçen gün artmaktadır. Maalesef insanlar ya söyleneni anlamıyor -anlamak istemiyor- ya da kendinizi ifade ederken kullandığınız bir kelimeden veya vurgudan dolayı sizi hiç istemediğiniz bir alana sürüklüyor. Böyle bir duruma düşmemek için çok okumak ve kelime hazinemizi geniş tutmak zorundayız. Yine maalesef her doğru en az on eğriyi rahatsız ediyor. Burada şunu diyoruz; "Bir doğrunun imanı bin eğriyi düzeltir." Ve yük ağır, yol çetindir. Umudumuz odur ki, mükâfat büyüktür. Yüce Mevlâ bazen bir ülkeyi, bir devleti bir kulu için ayakta tutar. İşte o bir imandır, inançtır, kararlılıktır, azimdir. Bütün bunlar da "Gayrete" âşıktır. Günümüzde mücadele, her zaman olduğu gibi halk içinde hak ile beraber yaşamak iradesini ortaya koyabilen babayiğit insanlarla yapılacaktır. Kâmil bir imana sahip ve cemiyetten kopmadan yaşayan bireylerin artması, insanların "Adalet " duygusuna olan güveninin artmasını sağlayacaktır. Bizlere emanet olan çocuklarımızı; şükrünü bilen, devletine, milletine ve bütün insanlığa faydalı olacak şekilde yetiştirmek boynumuzun borcudur. Helâlin, emeğin, alın terinin, bilimin, ilmin ve irfanın, bereketin, ahlâkın, birlik olmanın, sünnetin, cesaretin, doğruluğun, çalışkanlığın, tevekkülün, tasarrufun ve kanaatin ne olduğunu müşahhas olarak nasıl yaşandığını el birliğiyle göstermeliyiz. Tanıdığımız, temas ettiğimiz hiç kimseyi atlamadan emek vermeliyiz. İyilikleri emreden ve kötülükleri yasak eden bir dinin müntesiplerinin sorumluluğu fazladır. Her türlü israf haramdır. Günümüzde en büyük israf zaman israfıdır. Malayaniyle geçen her saniye kendimize, tesir alanımıza, üretimimize, zihni gelişimimize ve inanç değerlerimize haksızlıktır. Sayılı günlerden oluşan kısa dünya hayatımızda imtihanımızı kazanmak istiyorsak; yol da, önder de, yöntem de bellidir. Yazılması gerekenler yazılmış, söylenmesi gerekenler söylenmiştir. Bize kalan icraattır. Toplumun ve insanların dertlerini dert edinen, imkânı nispetinde derman olmaya çalışan, dünyaya sadece konforlu bir yaşam sürmek gözüyle bakmayan, başkalarının çocukları için de iyi bir gelecek için gönül ve kafa yoran, ülkenin ve milletin huzuru için maddi, manevi ve fiili her türlü gayreti teşvik eden, günlük ve basit mevzulara kafa yormadan toplumsal çözülmenin sebepleri üzerine düşünüp çözüm üreten, hakkı hakikati bilip adaletten ayrılmadan duruş sergileyen, yapmadığı hiç bir işin edebiyatını yapmayan, ahlaki duruşunu her koşulda koruyup gözeten, fikirsel ve davranışsal sapmaları olmayan, özü sözü bir olan, neyi niçin yaptığını bilen, geleneklerine bağlı, yeniliklere açık, sürekli okuyan, dünya gündemini yakından takip eden, aklını kullanan, soran, soruşturan, eleştiren, tenkit kabul edebilen, takdir ve teşekkür etmekten çekinmeyen, velhasıl iyi ve güzel huylu bir insan olma yolunda yürüyen "ROL MODEL " öğretmen, tamirci, doktor, hâkim, esnaf, iş insanı, sporcu, sanatçı her nerede kim varsa sorumluluk almalı ve taşıyabileceği kadar dertlenmelidir. Sağlık, sıhhat ve esenlikler dilerim. Selâm ve muhabbetler...