Gölbaşı’nda bu yıl kurban pazarı kurulmadı. Bu karar kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Tepkiler genellikle Belediye Başkanı Yakup Odabaşı’na yöneldi. Peki, tüm sorumluluk yalnızca Başkan Odabaşı’na mı ait?
Bu sorunun yanıtını ararken, meclis içi tutumlara da bakmak gerekiyor. Yazımda, MHP’li bir meclis üyesinin “Bu sene de kurulmayıversin” gibi bir ifadeyle Başkan Odabaşı’na destek verdiğini aktarmıştım. Ancak bu ifadeye Milliyetçi Hareket Partisi Gölbaşı Belediye Meclis Üyesi Uğur Mirza’dan net bir yalanlama geldi.
Uğur Mirza’nın açıklaması şöyle:
“Özcan Bey,
04.11.2024 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Grubu olarak Gölbaşı Belediye Meclisine yeni yapılacak olan Kurban Kesim Alanının akıbeti ile ilgili önerge verdik, durumunu sorduk ve ilgili STK'lar ile üreticilerin bu konudaki yapıcı fikirlerini ekledik. Fakat sosyal medya arşivlerinden de görülebileceği üzere önergemiz hukuksuz bir şekilde mecliste başkan bey tarafından kabul görmedi.
Buna ek olarak Milliyetçi Hareket Partisi Meclis Grubumuzun hiçbir meclis üyesi mecliste ‘Bu sene de böyle olsun, kurban kesilmeyiversin’ gibi bir ibare kullanmamıştır.
Kaldı ki toplumun inançları üzerinden böyle bir ibareyi kullanmak kimsenin üzerine değildir.
Bu tarz konuların kamuoyuna daha açık şekilde sunulabilmesi için mevcut belediye yönetiminin seçimlerdeki vaatlerinden olan şeffaf belediyecilik konusunda belediye meclisinin canlı olarak kamuoyuna sunulması konusunun önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır.”
Uğur Mirza’nın bu açıklaması, MHP Grubu’nun konuya dair meclise yazılı önerge verdiğini ve süreci takip ettiğini ortaya koyuyor. Kısacası, MHP’nin bu meselede sürecin dışında kaldığını söylemek haksızlık olur.
Ancak burada asıl dikkat çeken nokta, meclis görüşmelerinin canlı yayınlanmaması. Eğer meclis toplantıları şeffaf bir şekilde kamuoyuna açık yapılsaydı, kimin ne dediği tartışma konusu olmazdı.
Demokrasi, yalnızca seçim sandığından ibaret değil. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve açık iletişim yerel yönetimlerin de temel ilkesi olmalı. Gölbaşı’nda yaşanan bu tartışma, bize bir kez daha şunu gösterdi: Sadece kararlar değil, o kararların nasıl alındığı da önemlidir.
Kalemimizden dökülen her kelimenin sorumluluğunun farkındayız. Bu vesileyle ilgili düzeltmeyi yapıyor, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına katkı sunan herkese teşekkür ediyorum.