Polislere Zahid Akman'ın ilk tepkisi

Zahid Akman, kendisini gözaltına almaya gelen polislere ilginç bir tepki de bulundu: Hayırdır!..

Almanya bağlantılı Deniz Feneri e.V soruşturmasında, ilk suç duyurusunun yapılmasının üzerinden 2 yıl 10 ay geçtikten sonra operasyon yapıldı. Ankara Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada, Zahid Akman ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik, Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Karahan ile Finans Müdürü Erdoğan Kara gözaltına alındı.

Almanya'daki Deniz Feneri e.V. davasının Türkiye gündemine gelmesinden sonra, İşçi Partisi'nin 8 Eylül 2008'de yaptığı suç duyurusu üzerine başlatılan Deniz Feneri soruşturması kapsamında Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, Ankara Başsavcılığı 'nın talimatı üzerine, Bayburt Merkeze bağlı Örence köyündeki dayısının evinde gözaltını alındı. Karaman, Bayburt Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin ardından tarifeli Erzurum uçağıyla Ankara 'ya getirilerek Esenboğa Havalimanı'nda polis ekiplerince teslim alındı.

POLİSLERİ GÖRÜNCE ŞAŞIRDI

Ankara ve İstanbul 'da eş zamanlı olarak yapılan operasyonlarda ise Akman ve diğer zanlılar gözaltına alındı. Ankara polisinin, sabah erken saatlerinde evine gittiği eski RTÜK Başkanı Akman 'ın karşısında polisi görünce "Hayırdır" diyerek şaşkınlığını dile getirdiği öğrenildi.

TEKER TEKER İFADE VERİYORLAR

Soruşturma kapmasında gözaltına alınanlar Ankara Emniyeti'nde tutulurken soruşturmayı yürüten savcılar Nadi Türkaslan, Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz zanlıların teker teker ifadesini alıyor. Savcılar tarafından sorgusuna başlanan ilk isim Kanal 7 Finans Müdürü Erdoğan Kara oldu.

KANAL 7 ORTAKLIK İDDİASI

Almanya Frankfurt 'ta merkezi bulunan Deniz Feneri Derneği, Frankfurt savcılığı tarafından 2006'da başlatılan "Kara para aklama ve dolandırıcılık" soruşturması sonunda 2007 'de, derneğe yönelik operasyon düzenlemişti. Operasyon kapsamında Deniz Feneri e.V Derneği'nin yanı sıra, Kanal 7 INT 'in binasında da arama yapılmıştı. Alman savcılarının iddianamesinde 2002 -2007 yılları arasında toplanan 41 milyon 423 bin Euro tutarındaki bağışın sadece yüzde 40'ı yardım için kullanıldığı, yüzde 60'ının ise şirketlere aktarıldığı belirtilmişti. İddianamede ayrıca Deniz Feneri e.V. Derneği'nin bağış paralarının Türkiye'deki Kanal 7 - Deniz Feneri Yardımlaşma Derneği'nin organizasyonuyla dağıtıldığı iddia edilmişti.

Almanya'da yapılan yargılama sırasında çok sayıda bağış makbuzunun "sahte" olarak düzenlendiği tespit edilmişti. Yargılama sonucunda Almanya'daki derneğin en son başkanı Mehmet Taşkan ile dernek muhasebecisi Firdevsi Ermiş, İstanbul 'da Kanal 7'nin merkez binasının üçüncü katında bağış makbuzlarının doldurulduğuna ve yapılan bağış miktarlarının gerçeği yansıtmadığına yönelik önemli itiraflarda bulunmuştu. Almanya'daki Deniz Feneri e.V. vurgunun faturasının 40 milyon Euro'yu aştığı mahkeme kararına yansımıştı. Ancak Alman makamlan "Asıl failler Türkiye'de" diye açıklama yapmışlardı.

Almanya'daki dava sırasında çantalarla Türkiye'de Zekeriya Karaman ve İsmail Çelik'e yaklaşık 16 milyon Euro gönderildiği iddia edilmişti. Ayrıca Zekeriya Karaman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik 'in sahibi olduğu Beyaz Holding'e 1.8 milyon Euro'nun transfer edildiği iddia edilmişti.

SAHTE HİSSE DEVRİ

Deniz Feneri e.V.'nin kurucusu Gürhan'ın, Almanya'da tutukluyken, İstanbul 'da hazırlanan sahte bir vekaletnameyle Zekeriya Karaman 'ı vekil tayin ettiği ve aynı gün Gürhan 'ın sahip olduğu Haliç Taşımacılık şirketindeki hisselerinin Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan'a devredildiği ortaya çıkmıştı.

Gündem Haberleri

Hem devleti hem cemaati idare edenler var