1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Ahmet Altan'dan Kılıçdaroğlu'na ağır eleştiri
Ahmet Altan'dan Kılıçdaroğlu'na ağır eleştiri

Ahmet Altan'dan Kılıçdaroğlu'na ağır eleştiri

Ahmet Altan, CHP'nin Meclis boykotunun sorumlusu olarak Kılıçdaroğlu'nu işaret etti.

A+A-

Taraf gazetesi yazarı Ahmet Altan bugünkü yazısında, CHP'nin tutuklu vekiller için yaptığı Meclis boykotunu sert bir dille eleştirdi. Baykal'a ait olduğu iddia edilen kaset ile Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olması arasındaki ilişkiye dikkat çeken Altan, Kılıçdaroğlu'nun Ergenekon sanığı Haberal konusundaki ısrarına bir anlam veremediğini belirtti.

İŞTE ALTAN'IN KILIÇDAROĞLU'NU HEDEF ALAN O YAZISI..

Tuhaf işler oluyor.

Adı bizde saklı olan CHP Parti Meclisi üyesi diyor ki, "Meclis'te yemin etmeme kararı bize dikte ettirildi".

CHP'NİN GELENEĞİNDE OLMAYAN BİR BOYKOT

Bir başka Parti Meclis'i üyesi diyor ki, "Kılıçdaroğlu'na bu kararı parlamentodaki vekillerimize de danışmamızı söyledik ama reddetti".

Bir diğeri diyor ki, "Kılıçdaroğlu, 'ben böylesini uygun görüyorum' deyince konu kapandı".

Kılıçdaroğlu, CHP'nin geleneğinde olmayan bir boykotu, Meclis'teki grubuna danışmadan ve itirazları da dinlemeden gerçekleştiriyor.

Koskoca partiyi böylesine büyük bir siyasi angajmana niye sokuyor?

Haberal'ı serbest bıraktırabilmek için.

BDP de, Hatip Dicle'nin milletvekili olabilmesi için siyasi bir boykot uyguluyor ama bu partiyle, daha genel olarak Kürt hareketiyle Dicle arasında büyük bir kader birliği var, uzun zamandan beri Kürtlerin hakları için mücadele ediyorlar, Dicle bu uğurda yıllarca hapis yatıyor, hareketin sembol isimlerinden biri haline geliyor.

HABERAL SAĞ KESİME AİT BİR İSİM

BDP-Dicle ilişkisi kolay anlaşılabilir bir ilişki.

Peki, CHP ile Haberal arasındaki kader birliği nereden kaynaklanıyor?

Ergenekon davasının en önemli sanıklarından biriyle CHP arasında nasıl bir bağ var?

Görünür hiçbir bağ yok.

Haberal, CHP geleneğinden gelen biri değil.

Tam aksine.

Sağ kesime ait, 28 Şubat'çı Demirel'e çok yakın bir isim.

CHP, neden kendi siyasi geleceğini Haberal'ın geleceğine bağlıyor?

Çünkü Kılıçdaroğlu böyle istiyor.

Peki, CHP'nin başına bir kaset komplosuyla gelen Kılıçdaroğlu, arkadaşları da karşı çıktığı halde Ergenekon'un sanıklarından birinin serbest kalabilmesi için neden böyle çılgınca dövüşüyor?

İşte bunun görünen, anlaşılabilen bir sebebi yok.

Bildiklerimize bakarak bunun nedenini anlayamayız.

Bunun nedeni "görünmeyen" bir yerde saklı.

Zaten, o "görünmeyen" neden Kılıçdaroğlu'nu esrarengiz bir bilmeceye dönüştürüyor.

KILIÇDAROĞLU KASETLE GENEL BAŞKAN OLDU

Kılıçdaroğlu'nun partinin başına geliş biçimine, partinin geleneğinden gelmeyen biri için, partinin geleneklerinde hiç olamayan türden işler yapışına, bu yolda partidaşlarının hiçbir eleştirisine kulak asmamasına bakınca, Kılıçdaroğlu'nun parti başkanı yapılmasının amacı acaba bu muydu diye soruyor insan?

"Başkan yapılması" diyorum çünkü Kılıçdaroğlu kendi başkan olmadı, Baykal hakkında belirsiz bir kaynak bir video yayınladı ve Baykal varken asla başkan olamayacak olan Kılıçdaroğlu büyük bir medya desteğiyle başkanlığa oturtuldu.

Kılıçdaroğlu'nu deliler gibi destekleyen medya da Ergenekon serbest kalsın diye uğraşan medyaydı.

Kılıçdaroğlu "projesi" de geldi Haberal'ın serbest bıraktırılması projesine dayandı.

KILIÇDAROĞLU VE EKİBİ HABERAL İÇİN SAVAŞIYOR

Kılıçdaroğlu ve kendi yakın çevresi, Haberal'ın serbest bıraktırılması için uğraşmalarını "tutukluk sürelerinin uzunluğuna" bağlıyorlar.

Ne özgürlükçü bir tutum, değil mi?

Özgürlükçülüğün "utanmazlıkla" bu kadar benzeştiği bir durum az görülür.

Bugün hapishanelerde 14 yıldır hakkında karar verilmeden yatan insanlar var, CHP ya da Kılıçdaroğlu, bir tek gün o insanların haklarını savunmuş mu, bir tek gün "bu insafsızlıktır, bu insanları bırakın" demiş mi?

Dememiş.

Çünkü onlar Ergenekon sanığı değil.

Peki, bugün o insanların haklarına sahip çıkıyor mu?

Hayır.

Kılıçdaroğlu ve ekibi, sadece Ergenekon sanıklarının, özellikle de Haberal'ın özgürlüğü için savaşıyor.

Niye?

Kılıçdaroğlu ile Haberal arasında nasıl bir ilişki var?

Kılıçdaroğlu ile Haberal'ı parlamentoya sokturduğunu bizzat açıklayan Demirel arasında nasıl bir ilişki var?

Daha iki ay önce televizyonlarda, "Arkadaşlarımız serbest bırakılmazsa yargı kararını kabul ederiz" diyen Kılıçdaroğlu niye Meclis'in toplanmasına bir saat kala aniden fikrini değiştirdi?

Tabii asıl soru şu:

Kim Kılıçdaroğlu'nu başkanlığa oturtan komployu yaptı?

Niye Ergenekon ve Haberal, Kılıçdaroğlu'nun en büyük sorunu?

Sanırım herkesten önce eski CHP'liler, Ergenekon'u böyle savunması halinde ilk seçimlerde tarihinin en büyük yenilgisine uğrayacak olan CHP'nin zirvesindeki bu "Haberal sendromu" bilmecesini çözmek zorundalar.

Kimin yaptığı anlaşılamayan "bir numara" partilerini yakacak çünkü.

Bu haber toplam 1455 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.