1. HABERLER

  2. MAGAZİN

  3. Başbakan'ın genişletilmiş il başkanları toplantısı konuşması
Başbakan'ın genişletilmiş il başkanları toplantısı konuşması

Başbakan'ın genişletilmiş il başkanları toplantısı konuşması

Genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşan Erdoğan, ekonomik kriz ve Suriye konularında net mesajlar verdi..

A+A-

Türkiye ve dünya gündemi çok sıcak. Avrupa ve dünya ekonomileri krizle boğuşurken Ortadoğu'da da Suriye tansiyonu yüksek bir noktada.

İşte gündemin bu iki sıcak başlığını değerlendiren Başbakan Erdoğan, muhalefetin Suriye tepkisine 'Yazıklar olsun' diye cevap verirken, ekonomik kriz iddialarıyla ilgili olarak da 'Evet tekrar söylüyorum, bu defa kriz teğet bile geçmeyecek' dedi.

İşte Erdoğan'ın genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı o konuşma:

Ak Parti'nin sadece belli bir bölgenin belli bir zümrenin partisi olmadığı tekrar aşi,kar bir şekilde tescil edildi.

Seçim sonuçlarına göre harita çizenler AK Parti'nin Türkiye'nin ortak değerleri üzerinden yükseldiğini görmeliler. 

Ne acıyı ne sevinci paylaşabiliyorlar. Biz işimize bakalım. Biz daha çok halkımızla kucaklaşmaya bakalım. Dedik ya uzun ince bir yoıldayız, gidiyoruz gündüz gece. Gideceğiz gündüz gece. Durmak yok yola devam. 

TOPLUMUN TALEPLERİNE KULAKLARIMIZI KAPAMADIK

Yola çıktığımız ilk günden beri milletimizin beklentilerine tek bir an bile sessiz kalmadık. Kendimizi insanlarımızın uzağına konumlandırmadık. Toplumun taleplerine kulaklarımızı kapatmadık. Kendimizi aşılmaz duvarlar arkasına saklamadık. 

Memleketimizi baştan sona imar için hiç durmadan çalışacağız. Dün akşam Keçiören'in arka sokaklarında iftar yaptık. Bazı evlere misafir olduk. Orası Başkent Ankara.. Oraların hali bizim insanca yaşayacağımız bir manzarayı ifade etmiyor. Gelin bize yardımcı olun, biz buraları sizden anlaşarak alalım ve TOKİ olarak buralara girelim ve insanca yaşayabileceğimiz güzel imkanlar hazırlayalım. Bir kısmı da ben müteahhitlere vereceğim diyor. Vatandaşlarımızı halkımızı biz buralarda inanın görmek istemiyoruz. 

GECEKONDULAR BAŞKENT ANKARA'YA YAKIŞMIYOR

Belediye Başkanı arkadaşlarıma da onu söyledim: Tek tek anketinizi yapın ve burada neticeye gidelim. Bunlar Başkent Ankara'ya yakışmıyor. 

Ak Parti orada yüzde 60 oy almış evet ama o şartlar vatandaşlarımıza yakışmıyor. Yaptığımız işleri emanet şuuruyla yaptık. Biz 9 yıldırı yüzümüze bakılamayacak bir ayıbımız olmadı hamdolsun. Türkiye'nin 2002'den bu yana aldığı yolu herkes görüyor. dinamik büyüme istikrarı numune olarak gösterliyor. Ortada çarpıcı bir tablo var. Bu istikararı bu başarıyı kendi menfaatlerine aykırı görenler güneşi balçıkla sıvamaya muktedir olamayacaktır. Bütün kurumlarımızın demokratik bir ahenk içerisinde güç birliği yapması yaşanan acılara da son verecektir. 

EKONOMİDE AĞZI ZEHİR SAÇAN PROVOKATÖRLER

Ağzını her açtığında zehir saçan provokatörler toplumun önüne geçemeyecekler. Kardeşlik mesajlarına bile tahammül edemeyenler hep yanlız kalacaklardır. Gelecek hedeflerimizden asla taviz vermeyeceğiz. Kürsel krizin başladığı günden bugüne dünyanın en sağlam ülkeleri bile sallandı. Dünyanın 1 numaralı borçlu ülkesi ABD. Avrupa ülkelerinin iflasın eşiğine geldiği haberleri ardı arkası kesilmiyor. Bunlar daha kısa bir süre önce Avrupa'nın şımarık ülkeleriydi.

DÜNYANIN EN HIZLI BÜYÜYEN EKONOMİSİ OLDUK

ABD ekonomisinde görülmemiş ölçüde sıkıntılar yaşanıyor. Kredi derecelendirme kuruluşu ilk kez ABD'nin kredi notunu düşürdü. Türkiye böyle olumsuz küresel şartlar içerisinde kalkınma hamlesini koruyor. Bu tablo çok önemli bir tablodur. 9 yıl boyunca elde ettiğimizi kazanımların nasıl zeminimizi güçlendirdiğini gösteriyor. Dünyanın en saygın ekonomi otoriteleri de bunu söylüyor. Bakınız küresel ekonomik krizin seyrettiği 2010 yılından sonra ekonomiz kendisini hızla toparlıyor ve milli gelirimiz belirgin bir şekilde artıyor. Dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri oduk. 

Kişi başına geliri 10 doların üzerine çıkmış bir Türkiye'den söz ediyorum. Enflasyonunu yeniden tek haneye düşürmüş bir ekonomiden söz ediyorum. Dar boğaza giren ülkelet IMF ile anlaşmalar imzalama derdine düşerken biz buna gerek duynuyoruz. Dünya ekonomimize gıptayla bakıyorlar. 

Yere sağlam basarak dikkati asla elden bırakmıyor ve gereken tedbirleri alıyoruz. Kriz psikolojisinin bizi ele almasına asla izin vermeyeceğiz. Milletimizin cebinden çıkan her kuruşun hesabını yapıyoruz.

KRİZ İŞPORTACILIĞI YAPMAYIN

Muhalafet diyor ki madem kriz yok niye toplantı üzerine toplantı yapıyorsunuz. Toplantı yapmasak niye bir araya gelmiyorsunuz diyecekler. Biz dünyayı mercek altına alarak bunun bize yansıması olabilir mi sorusuna cevap arıyoruz. Ama bunlar iktidar dahi olamazlar. Gelişmiş ekonomilerde sorunlar var. 

Kriz işportacılığından medet uman Ana muhalefet lideri dışında herkes yaşananların etkilerinin ne olacağına yönelik araştırma yapılması gerektiğini fark ediyor. Muhalefet bu konuda büyük bir sorumsuzluk örneği gösteriyor. Bu sorunlar kapımızı çalmadan bunları nasıl bertaraf edeceğimizin mücadelesini veriyoruz. Üzerinde duracağımız bazı hususları kamuoyunda da paylaştık. 

BİR KEZ DAHA SÖYLÜYORUM BU DEFA TEĞET BİLE GEÇMEYECEK

2008'de kriz teğet geçecek dediğimde bazıları mahçup olmuştu. Şimdi bir kez daha ifade ediyorum, uluslararası alanda yaşananlar inşallah bu defa teğet bile geçmeyecek.

Bakın ben birileri gibi harcama yapmayın demiyorum ama israftan kçınalım. Bir araba bir de kirada otururken sahip olmayı hayal ediyorsunuz. Burada verim ekonomisini düşünüp arabayı değil evi alın. Daha lüks bir eve çıkmak yerine normal şartlardaki evinizi koruyun. Milletimiz müsterih olsun. İleri demokrasi kararlılığından taviz vermeden ülkemizi kalkındırmaya devam edeceğiz.

Seçimler öncesinde hedeflerimizi ortaya koyduk. Adil bir Türkiye'nin sözünü verdik. Bütün bu hedefler Türkiye'nin hedefleridir. 

SURİYE'DEKİ OLAYLAR İÇ MESELEMİZ ÇÜNKÜ

Biz barış ve daha fazla özgürlük ve adalet istiyoruz. Biz kardeş kanı akmasın istiyoruz. Devletler arasındaki çıkarlarımızın barış temellidir ve adalet merkezlidir. Özellikle Ramazan ayında yaşanan acılar yüreklerimizi dağlıyor. Taa Cahiliye döneminde savaşmayı bırakmış bir nesilin çocuklarıyız. Bakıyorsunuz Ramazan ayında kardeş kardeşini vuruyor. Bakıyorsunuz devlet kendi vatandaşına kurşun sıkıyor. Bizde de bölücü terör örgütü böyle bir ayıp içerisinde durmuyor ve bir güvenlik görevlisini sokak ortasında ensesinden vuruyor. Utanmadan sığınmadan bunların siyasi uzantıları özgürlük ve barış diyor. Nerede barış nerede özgürlük. Tabi bunlara yönelik hassasiyetlerimiz devam ediyor. Komuşumuzla olan meseleyi iç meselemizdir dediğimiz için rahatsız olabilir. Biz bunu kardeşlik ve akraba bağlarını kastederek söylüyoruz. Aramızda vizeleri kaldırma ferasetini gösterecek kadar bir ülke olarak söylüyoruz. Suriye'den bize ne diyorlar; insanlığın vicdanı olan bir uyarıyı romantizm olarak yorumluyorlar. Bu sözleri Dışişleri Bakanımız Suriye'de görüşme içerisindeyken söylüyorlar. Yazıklar olsun. Dışişleri Bakanımız bölge hakkındaki projeksiyonumuzu açıkça iletirken, bakanımızın başka bir ülkenin mesajını götürdüğünü söylemek şifa bulmaz bir cehaletin ifadesi değil midir.

BİZİ İSRAİL'E ŞİKAYET KADAR ALÇALDILAR

Tüm vatandaşlarıma sesleniyorum. Ak Parti gittiği her yere aziz milletin mesajını götürmüştür. Bu ülkenin iktidarını İsrail'e şikayet edecek kadar alçaldılar. Ak Parti iktidarında milletin söylemi var.

Bakınız Suriye'deki gelişmelet bizi doğrudan ilgilendiriyor. Beşar Esad'la kapsamlı bir görüşme yapan Bakanımız gerekli mesajları iletti. Bugün herşeyden önce yapılması gereken akan kanı durdurmaktır. Ülkedeki durum bu şekilde devam edemez. Her gün insanlar ölürken reformlardan bahsetymek kimseyi ikna edemezsiniz.

Bugün aldığımız bir haberle, Büyükelçimiz Hama'ya gitti ve tankların Hama'dan çıkmaya başladığını söylediler. Bu da bizim girişimimizin olumlu sonuç verdiğini göstermektedir. Artık Suriye'deki reform adımları atılmalı.

AFRİKA BİR DÜNYA MESELESİDİR

Başta çocuklar olmak üzere her gün yüzlerce Afrikalı kardeşimiz hayatını kaybediyor. Dünya nerede gelişmiş ülkeler nerede, onlar hala ellerindeki imkanların kendilerine sağlayacağı yüksek rantın hesabını yapıyorlar. Bu bir dünya meselesidir, bu bir insanlık meselesidir. Orada Afrika'da yaşanan felaketin esasen kendi felaketleri olduğundan bihaber yaşamaya devam ediyorlar. Dışişleri Bakanım ve ben ailece önümüzdeki günlerde Somali'ye gideceğiz. 

Asla havayi fişek kullanmak falan olmayacak. Sadece konuşmalar ve kültürel etkinlikler olacak. 

Bu haber toplam 2102 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.