1. HABERLER

  2. MAGAZİN

  3. MHP sınır ötesi operasyon dedi
MHP sınır ötesi operasyon dedi

MHP sınır ötesi operasyon dedi

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, hükümete sınır ötesi operasyon çağrısında bulundu.

A+A-

Vural, TBMM'de düzenlendiği basın toplantısında, 13 askerin şehit olduğu Diyarbakır'daki terör saldırısını değerlendirdi.

HAZİN TABLONUN NEDENİ?

Şehit olan askerlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Vural, "Bu şehitler, TBMM'nin manevi şahsiyetine emanet
edilmişti ama maalesef Türkiye Cumhuriyeti Devleti, askerlerimize sahip çıkma iradesi gösterememiş, terörle mücadele etmek yerine müzakere arayışları sonucunda böyle bir hazin tablo ortaya çıkmıştır" diye konuştu.

Şehit ailelerinin ocağına düşen ateşin aslında her yere düştüğünü anlatan Vural, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar hazin bir tabloyla karşı karşıya
kalındığını söyledi.

TERÖR ÖRGÜTÜ KALLEŞLİK YAPIYOR

Terörün 2002'de bitirildiği görüşünü dile getiren Vural, "İmralı'daki odasında bile yolunu bulamayan bir terör örgütü elebaşısı bugün Türkiye'ye yol
haritası sunabilmekte, Türkiye Cumhuriyeti Devleti hükümetiyle birlikte bunla müzakere yapabilmektedir. Gazeteciler gidiyor ağacın altında görüşmeler yapıyor
utanmadan, sıkılmadan ama terör örgütü kalleşçe arkadaşlarımız vurmaya devam ediyor" dedi.

HERKES KENDİNE GELSİN

"Terörle mücadele edenlerin horlandığını, suçlandığını, terörle haklı mücadelenin gayrimeşru gibi gösterildiğini" öne süren Vural, şöyle devam etti: "Bu tablodan utanmıyorlar mı 9 yıldan bu yana ülkeyi yönetenler? 'Türkiye'de güzel şeyler olacak' diyerek adım atanlar bu tablodan utanarak televizyonun karşısına çıkmasalar daha iyi olacak. 'Terörle mücadele edin' dedik. 'Statükocu' bunlar dedi. 'Müzakere değil mücadele edin' dedik. 'Bunlar kandan besleniyor' diye ilan ettiler. Şehitlerimizin kanı yerde dururken, İmralı ile müzakereler yapılabilmekte oradan çözüm arayışlarına girilerek, terör örgütünün siyasal amaçları meşrulaştırılmak istenmektedir. Bir ülkenin birlik ve beraberliğini korumaya çalışmak bu kadar horlanır mı? Herkes kendine gelsin. Bugün gelinen noktada 2002'de sıfırlanmış terör azdı. Hangi çözüm diyorsunuz? Ağzınızdan baklayı çıkarın. 'Çözüm' diyerek ülkenin çözülmesini, terör örgütünün siyasal amaçlarına ulaşmasını sağlayacak hususları terör yoluyla hazmettirmek istiyorsunuz."

"Kan üzerinden utanmazca açılım pazarlaması yapıldı. Kan üzerinden çözüm zorbalığı yapılıyor Türkiye'ye" diyen Vural, "Ya milli kimliğinden vazgeçersin
ya da terör devam eder" şeklinde "kirli pazarlıklar" yapıldığını öne sürdü.

YÜZDE 49'UN HAKKINI VERİN

"Karnınızdan konuşmayın ey Cumhurbaşkanı, ey Başbakan. Neymiş sizin çözümünüz?" diye soran Vural, sözlerine şöyle devam etti:

"Söyleyin bu çözümü. Devleti yönetenlerin garabet, gaflet örneği açıklamaları, polisin, askerin terörle mücadele azmini kırıyor. Halkın bu kadar
desteğini alan bir hükümet, bugün terörle mücadele konusunda kendisine oy verenlerin iradesine karşı ellerini, kollarını bağlı tutmaya devam etmektedir.
Hakkını verin o yüzde 49,8'in. Bu kadar güç var arkanızda, millet var. Yeter artık. Şu hükümetin programında terör diye bir sorun yok. Genel Başkanımız,
'terörlü mücadele konusunda bir laf yok' diyor. Terör, ülkenin önemli sorunu değilse neden açıklamalar yapıyorsunuz? Niye 'çözüm' diye adımlar atıyorsunuz.
Sorun varsa mücadelen nerede?

Bu ülkenin birlik ve bütünlüğünün tehlikede olduğu bir dönemde hepimizin birlikte, birlik ve bütünlüğe kastedenlere karşı ortak bir tavır almamızdan
Başbakan neden rahatsız oluyor? Al sana 13 tane şehit işte. Yüzün kızarıyor mu? 'Şehitler besleniyorlar...' diyor. Bizi eleştiriyor. Şehitler bu ülkenin birlik
ve bütünlük azmini, inancını besler."

"DEVLET, HÜKÜMET AKLINI BAŞINA ALSIN"

"Terörle mücadelenin rafa kaldırıldığı" görüşünü savunan Vural, "hükümetin Anayasa'nın kendisine verdiği görevi reddettiğini" öne sürdü.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, "Tüm siyasal aktörler terörü dışlamalıdır" sözlerine değinen Vural, "Tüm siyasal aktörler' diyerek neyi kastediyorsun? Cevap kime, mesaj kime? Cumhurbaşkanlığı makamına çağırdıkların,
umutla gönderdiklerin, 'çok güzel şeyler olacak' dediklerin mi acaba? Kan üzerinden siyaset yapmak isteyenleri tüm millet biliyor da... Adını koy. Ben de
diyorum ki, tüm devletin aktörleri terörü dışlasın, terörle müzakere etmeyin, PKK, İmralı ile müzakere etmeyin. Elinize verilen kanuni yetkileri kullanın,
terörü dışlayın ey Cumhurbaşkanı, Başbakan..." diye konuştu.

HÜKÜMET YASAL SUÇ İŞLİYOR

Açıklamalarda yer verilen "terörlü etkin mücadele kararlılıkla sürdürülecektir" sözlerini anımsatan Vural, "Bana biri söylesin, bu etkin
mücadele nerede sürdürülüyor. İmralı'daki örgütü yönetiyor, Kandil örgütü yönetiyor. Örgüt sigara ve akaryakıt kaçakçılığından palazlanmaya devam ediyor.
Türkiye terörle mücadele ediyor öyle mi? Kimi kandırıyorsunuz?" diye sordu.

"Hükümete defalarca sınır ötesi operasyon için yetki verildiğini" ifade eden Vural, "bu yetkinin neden kullanılmadığını" sordu. Bunun bir anayasal suç
olduğunu savunan Vural, şöyle konuştu:

"Yetki hükümetin elinde ama hükümet programı, 'terörle mücadele yok, müzakere var' diyor. Yeni atanmış İçişleri Bakanı şöyle diyor; 'Niyetini
bozmuşlara iyiniyetle yaklaşmanın yanlış olduğunu görmemiz gerekiyor.' Hükümetin politikalarının yanlış olduğunu ifade ediyor. 'Herkes aklını başına alsın' diyor.
Herkese söyleyeceğine siz aklını başınıza alın. Devlet, hükümet aklını başına alsın; yetkisini, iradesini kullansın. Her bir tavizin terörü, her terörün de bir
tavizi doğurduğunu görmek gerekir.

UTANMADAN BİR DE DEMOKRATİK ÖZERKLİK İSTİYORLAR

Bu nasıl devlet? ABD, Pakistan'da Bin Ladin'i buluyor, naklen izliyor. Bizim hükümetimiz Kandil mülakatlarını gazeteden okuyarak, ondan hikmet çıkarmaya
çalışıyor. Bundan daha büyük bir zül olabilir mi? Utanmadan, sıkılmadan bir de 'demokratik özerklik' ilan ediyor. Sen kimsin be? Rezalete bakın. İnsanların
kanını donduran gelişmeler.

Bu coğrafyada doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle hangi etnik kökenden olursa olsun Türk milletinden başka bir milletin varlığı söz konusu
değildir. Hepimiz Türk milletinin cevherleriyiz. Hiçbir insanını etnik kimliğine, diline göre ayırmadan bir tek Türk milletinin statüsü vardır. Bu milletin
birliğini kimse bozamaz. Ne bir çakıl taşından ne insanından vazgeçeriz. Sayın Başbakan kızıyor ama inadına diyorum ki, şehitler ölmez, vatan bölünmez."

Bu haber toplam 1169 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.