CHP Belediye Meclis üyesi Yusuf Aksakal ve gazeteci Nuriye Atabey arasında yaşanan kavga, Aksakal'ın son açıklaması ile yeni bir boyut kazandı. Yusuf Aksakal, Nuriye Atabey'i CHP'nin dışında başka bir partiye üye olmakla suçladı.

İşte Yusuf Aksakal'ın gündem yaratacak basın açıklaması:

Gazetenizde geçtiğimiz günlerde yayınlamış olduğunuz ropörtajınızın ’AKSAKAL bu habere çok kızacak’ alt başlıklı haberde kendince gündem yaratmak isteyen Nuriye ATABEY ‘CUMHURİYET HALK PARTİSİNİ arayanlar gitsinler Artvinliler derneğinde bulurlar’ diyerek, ırkçılık ve şovenlik yaparak insanları ayrıştırmaya çalışmıştır.

İsim vermeden şahsımı ve tüm Artvinlileri hedef alarak ağır ifadeler kullanan Atabey’in açıklamaları üzerine, gazetenizin tarafıma yönelttiği ‘hakkınızdaki iddialara ne diyorsunuz?’ sorusuna; Alnı açık başı dik, CUMHURİYET HALK PARTİSİ adına onurla ve şerefle yürüttüğüm, Belediye meclisi üyeliği görevim nedeni ile  partililerime ve Gölbaşı halkına olan saygım ve sorumluluğum gereği vermiş olduğum tek cümlelik cevap, “siyasi ahlak ve terbiyem gereği, benim siyasi rakibim AKP ve MHP’ dir” dediğimi bütün okurlar takip etmişlerdir.

Buna rağmen Nuriye ATABEY, benim ona cevap verdiğimi iddia ederek, kendince tekrar gündem yaratmak adına açmış ağzını yummuş gözünü, işi eleştiri boyutundan hakaret boyutuna taşıyarak, Gölbaşı son gaste’ye  ikinci demecini vermiştir.

1-        Öncelikle ‘LAFA BAKARIM LAF MI DİYE ADAMA BAKARIM ADAM MI DİYE’ sözünün doğrusu şudur:

‘ LAFA BAKARIM LAF MI DİYE BİR DE SÖYLEYENE BAKARIM ADAM MI DİYE’  Hz.Mevlana

ATABEY’İN hakaret etmek için kullandığı bu ünlü sözü kendisine iade ediyorum. Benim adamlığımı tüm Gölbaşı halkı ve CUMHURİYET HALK PARTİLİLER  iyi bilirler. ‘AYİNESİ İŞTİR KİŞİNİN, LAFA BAKILMAZ.’

2-“SİYASET BİR AHLAK VE ETİK İŞİDİR” diyorsunuz.

Doğru söylüyorsunuz. Siyaset bir ahlak ve etik işidir; yalnız siyasi ahlak ve etikten bahseden birinin, birden çok partiye üye olmaması lazım  sayın ATABEY. Gerçi demecinizde de “hangi parti ve nerde siyaset yaptığının önemi yoktur” diye itiraf ediyorsunuz kişiliğinizi.

Gölbaşı ilçe Başkanlığı dönemimi Kongrelerde ve her ortamda CUMHURİYET HALK PARTİSİ’NİN onurlu üyeleri hesap sorar; onlara da hesabını veririm. Geçmişte ya da bugün yasal olmayan bir durum varsa gider parti Genel Merkezine veya İlçe Seçim Kuruluna dilekçe verecektiniz. Neden vermediniz.

Daha önce bu partide Meclis Üyesi seçildiği halde görev süreleri dolmadan farklı partilere geçen üyeler hakkında,bugün bana söylediğinizin beşte birini de onlara söylemeniz gerekmezmiydi. Eğer ki CHP’ li idiyseniz.

‘Birileri ile gelen birileri ile giden’ birileri mi, yoksa ‘şu kişiyi beğenmedim bu kişiyi beğenmedim’ deyip, partide yönetici olmalarına rağmen kendilerince maazeret yaratıp, farklı partilere oy verenler mi birinci sırada olacaktı!? Yoksa,  ömrünü CHP nin başarısı için vermiş Yusuf AKSAKAL mı? Belediye seçimleri kampanyası süresince “CHP’ ye bir tane bile meclis üyesi çıkarttırmayalım”şeklindeki, siz ve sizin gibi  düşünen birkaç kişinin mücadelesini partide ve Gölbaşı’nda bilmeyenin olmadığı bir gerçektir.

Seçilmiş iki tane Meclis Üyesi, aslanlar gibi Belediye Meclisi’nde Gölbaşı’nın çıkarları ve menfaatine siyaset yaptığımız için sadece CHP seçmeninin değil, Gölbaşı’nda yaşayan duyarlı bir çok yurttaştan olumlu tepkiler aldığımız için, telaşınız ve rahatsızlığınızın da  sebebi bu olsa gerek. Çünkü sizin gibi birkaç kişinin Gölbaşı’nda CHP nin başarısızlığı üzerine siyaset yaptığını bilmeyen yoktur. 2011 Genel Seçimleri süresince yaptığınız bütün televizyon programlar da bu iddiamın açık belgesidir.

Benim İlçe Başkanlığım dönemimde partimizin ne oy aldığını sorgulayabilmeniz için seçim döneminde partiye çalışmış, İlçe Başkanlığına uğramış, en azından CHP’ ye oy vermiş ve çevrenizdeki insanlara CHP’ ye oy vermelerini sağlamış olmalısınız. Dedikodu ile bu işler olmaz Sayın ATABEY. Benim “siyasi rakibim Nuriye Atabey değil AKP ve MHP’dir” dememe rağmen cevap vermenizin anlamı nedir?

3-“SİYASET SAYGI VE SEVGİ TEMELİNDE YÜKSELİR” demişsiniz.

“Ben verdiğim röportajda bu şahsı hedef almadığım halde bana cevap vermiş” diyorsunuz. Ben size cevap vermedim. “Siyasi rakiplerim AKP ve MHP’dir” şeklindeki sözlerimi size tekrar hatırlatırım.

4-“VERDİĞİM DEMEÇTEN SONRA YOLDA GÖREN, HATTA TELEFONLA ARAYAN BİRÇOK PARTİLİ VE ARTVİNLİ ARKADAŞ TEBRİK ETTİ.  AĞZINA SAĞLIK DEDİLER” diyorsunuz.

“İlçe Başkanı nerde? Partiyi  arayan gitsin Artvinliler derneğinde bulur” derken, hedefiniz ve amacınız çok açık değil mi? İlçe Başkanı Artvinli değil. Artvinliler Derneği ile de herhangi bir bağı olduğunu sanmıyorum. Bilinç altındaki Artvin düşmanlığınızı açık açık dışa vurduğunuz bir gerçekdir. Size önerim böyle şoven yaklaşımlardan biran önce vazgeçmeniz size de Gölbaşı’na da faydalı olur.

Size buradan açık çağrı yapıyorum; Hodri meydan. 3 tane Partili  CHP Gölbaşı İlçe Başkanlığına gitsin. Benimle ilgili “ATABEYİN basın  aracılığıyla yapmış olduğu iddialarını ve eleştirilerini destekliyorum” diye dilekçe versin. Ben de o zaman sayın ATABEY’den özür dileyip ‘ATABEY bütün iddialarında haklıdır’ diyeceğim. Yalnız bu üç dilekçe sahibinin de sizin gibi birden çok partiye üyeliğinin gelmemiş olması ve en son  yerel seçimler veya genel seçimlerde CHP ye oy vermiş, seçim sandıklarında görev almış veya en son seçimde, bir gün olsun İlçe Başkanlığına uğramış, İlçe Başkanına “CHP için ne yapabilirim” diyen kişiler olmaları kaydıyla.

5- “KAPALI KAPILAR ARKASINDA PAZARLIKLAR BAŞLAMIŞ” demektesiniz.

Ben İlçe Başkanlığım döneminde Yönetim Kurulu toplantılarını bile kapalı kapılar arkasında yapmadım. Sayın ATABEY bütün parti üyelerine resmi yazı yazarak, toplantı tarihlerini vererek, toplantılara katılmaların talep etmiş biriyim. Sizin de şu an çok yakınınızda olan arkadaşlar  bilir bunu ve mektup hepsine gitmiştir. Benim her işim açık ve alenidir. Kim nerde pazarlık yapmışsa ahlaksız ve şerefsizdir. Bu kadar da ağır konuşuyorum.

6-“GELİN PARTİ DANIŞMA KURULU YAPALIM” diyorsunuz.

Benim gazetecilerin sorusu üzerine vermiş olduğum “benim siyasi rakibim AKP ve MHP dir. Nuriye ATABEY değildir”   cevabıma rağmen, iki partilinin herkese açık bir alanda bir araya gelmesini ‘kapalı kapılar arkasında iş çeviriyorlar, ortada olmayan kongre hesapları yapıyorlar’  mantığıyla suçlamanızı şiddetle kınıyorum.

Dedikodu yapmayı bırakın. ‘Ben CUMHURİYET HALK PARTİLİYİM’ diyen herkes ile partimizin oylarını nasıl artırırızın kavgasını veren insanları suçlayıp, arkasından dost meclisi veya danışma kurulunda tartışalım demenize CUMHURİYET HALK PARTİSİNE gönül veren hiçbir partili kanmaz. Sayın Atabey Danışma Kurulu’nu yapmak İlçe Başkanlığı’nın görevidir. Eğer böyle bir karar alırlarsa ben gider o danışma kurulunda bir önceki ilçe başkanı  ve seçilmiş meclis üyesi sıfatımla düşüncelerimi söylerim. Siz önce partinin tüzüğünü iyi okuyup öğrenin. O toplantıya kimlerin katılabileceğini de öğrenmiş olursunuz. Bir de bunca ağır itham ve dedikodudan sonra sıkılmadan, insanların karşısına çıkıp konuşabilecekmisiniz merak ediyorum.

Ben ilçe başkanlığı dönemimde düğün salonunda danışma kurulu toplantısını açık kürsü koyarak yaptım ve bütün Muhtarlar ile Millet vekillerini çağırdım; ancak ne yazık ki sizin gibi dedikodu yapanlar, o salonda kürsüye çıkıp iki cümle laf söyleyemediler. 2 gün sonra gazete köşelerinde takma isimlerle dedikodu yapmaya devam ettiler. Bu tarz polemiğin  içine girmek istemememe rağmen, hakkımda yapılan dedikodu ve hakaretlere cevap vermek için bu açıklamayı yapmak zorunda kaldım. Gölbaşı kamuoyunun ve CHP seçmeninin affına sığınarak, en derin saygılarımı sunarım.