Gölbaşı İlçe Milli Eğitim Müdürü Ümit Karabulut 2011–2012 eğitim-öğretim I. Yarıyılının tamamlanmasıyla basın bildirisi yayımlayarak, öğrenci, öğretmen ve velilere tavsiyelerde bulundu.
Karabulut mesajında 28654 öğrenci karnelerini aldığını ifade ederek, “Sağlıklı toplum, sağlıklı nesiller şüphesiz ailelerin sağlıklı çocuklar yetiştirmesi ile gerçekleşir” dedi.
“Her insan, doğuştan bir takım yetilerle dünyaya gelir. Bu yetiler, ancak ona sağlanacak elverişli ortam ve olumlu bir eğitimle gelişir” diyen Karabulut,  Çocuğun potansiyel gücünü ortaya koyması, yaşama sevinci ile bir şeyler üretmesinden sorumlu olan kişilerin anne-babalar ve öğretmenler olduğunu belirtti.   
Karabulut, mesajında başarılı öğrencinin tanımını da yaparak sözlerine şöyle devam etti:
“Başarı herkes için farklı anlam taşır; kimileri için sınıf birincisi olmayı kimisi için teşekkür ya da takdir almayı kimisi için ise geçer not almayı ifade eder. Oysa bilgiye ulaşabilen, bilgiyi kullanabilen, üretken, evrensel ve kültürel değerleri kazanma yolunda gelişim gösterebilen öğrenci başarılı öğrencidir.
Başarı gerçekleşmezse mutluluğu da yakalayamaz insan. Öğrenci, öğretim sürecinde, belli dönemlerde başarısızlığa düşebilir. Onu başarısız bir insan olarak ilan etmek, çocuğa tek yönlü bir bakıştır, önyargıdır. Çocuğa bütün olarak bakmak gerekir. Ancak onu başarısızlığa iten nedenler üzerinde durmak ve onları gidermeye çalışmakta, başarısızlığı ortadan kaldırılabilir. Üstelik çocuğun yetenekleri çok çeşitlidir. Bir konuda başarısız olsa, bir başka konuda pek âlâ başarılı olabilir”
“Çocuk üzerinde gerçekçi olmayan beklentiler ve çocuğa güven duymama başarısızlıkta önemli bir nedendir” diyen Karabulut, “Ebeveynlerin çocuğun potansiyelinin üzerinde olan beklentilerini çocuklara yansıtmaları çocukta kaygı geliştirir. Çocuktan potansiyelinden fazla beklenti içinde olmak, onun kişilik değerinin sadece başarıyla değerlendirilmesi anlamına geldiği için, değerinin anne babasının gözünde başarılı olmaya bağlanması çocukta kaygı yaratmaktadır. Başarıda en önemli engellerden biri olan kaygı veya korku böylece ailede yaratılmış olur.
Öğrenciyle yakından ilgilenenlere düşen, öğrencinin başarısızlık nedenlerini ortadan kaldırmak ve yeteneklerini göz önünde bulundurmaktır. Başka bir deyişle, çocuğu anlayarak ona uygun ortamlar hazırlamaktır. Bu onun başarısı ve kişilik kazanması için önemli bir adımdır.
Görüyoruz ki yetişkin olarak, özellikle anne ve baba olarak çocuklarımızla ilişkilerimizde davranışlarımıza büyük özen göstermezsek, sadece çocuklarımızın sorunlu, olumsuz yetişkinler olmasına neden olmakla kalmayıp sorunlu toplumlar da yaratabiliriz.
Çocuklarımız sevgi ve ilgiyi yeterli düzeyde gördüklerinde rengârenk açan çiçekler misali ailelerine ve çevrelerine güzellikler sunarlar, zaman zaman sorunlarla karşılaşsalar bile onları aşabilirler ve büyüdüklerinde iyi birer yetişkin olarak karşımıza çıkarlar” şeklinde konuştu..
Karabulut mesajının sonunda emeği geçen müdür, müdür yardımcıları, öğretmen veli ve öğrencileri kutlayarak, başarılarının devamını diledi.