1. YAZARLAR

  2. Özcan Aydoğdu

  3. Mesele sadece Kurban Pazarı meselesi değildir!
Özcan Aydoğdu

Özcan Aydoğdu

SON GASTE
Yazarın Tüm Yazıları >

Mesele sadece Kurban Pazarı meselesi değildir!

A+A-

Gölbaşı’nda Kurban Bayramı yaklaşırken, belediyenin bu yıl kurban satış alanı kurmayacağını söylentisi kamuoyunda da, mecliste de hararetli tartışmaları da beraberinde getirdi.

Siyasetçiler konuşuyor, üretici birlikleri açıklama yapıyor. Vatandaş ise tedirgin: “Bu sene kurbanlık nerede satılacak, kesim nerede yapılacak?”


Asıl mesele şu: Belediye kurmayacağım diyebilir mi, kaymakam kurulacak derse ne olur?

Bu sorunun cevabı, sadece bu yılki kurban organizasyonunu değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin devlete karşı yükümlülüğünü de ortaya koyuyor.


Belediye, yapmam derse yapmaz mı?

Gölbaşı Belediyesi, bu yıl kurban satış alanı kurmayacağını öğrenildi. Başkan Yakup Odabaşı’nın “bu yıl kurban alanı olmayacak” dediği, üretici birlikleri tarafından da teyit edildi.
Muhalefet ise bu kararı sahipleniyor; “Bu sene de böyle olsun.” diyor. Yani kısacası ‘Kurulmasın.’ Diyor.

Ama mesele sadece yük meselesi değil.

Belediyeler, 5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre kamu hizmeti sunmakla yükümlü. Üstelik bu görevler keyfi değil. Kurban satış ve kesim alanı, mahalli müşterek ihtiyaçlardan biri olarak açıkça belirtilmiş durumda.

Yani ister CHP’li ister AK Partili olsun, bir belediye 'bu yıl bu hizmeti yapmıyorum' deme lüksüne sahip değil.


Peki kaymakam devreye girerse?

Asıl kritik nokta burası.

Çünkü Türkiye’de kamu düzeni denince akla ilk gelen şeylerden biri mülki idaredir. İlçelerde bu görev kaymakamlara verilmiştir.
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu çok açık: Kaymakam, ilçedeki tüm kamu kurumlarını koordine eder, denetler ve gerektiğinde sorumluluklarını hatırlatır.

Yani kaymakam başkanlığındaki Kurban Komisyonu “kurban satış alanı kurulacak” derse, bu yalnızca bir tavsiye değil, bir kamu düzeni kararıdır.

Belediye bu karara direnir mi?

Direnebilir.
Ama sonuçlarına da katlanır.

Çünkü kaymakam, bu durumda belediyenin görevi ihmal ettiğini tespit edip, durumu İçişleri Bakanlığı'na bildirir. Süreç idari soruşturma ile devam eder.


Bu, siyasi bir restleşmeye kadar gider mi?

Evet.
Ama aynı zamanda bir sistem testi.

Bu mesele yerel siyasetin kıyasıya çekişmesine sahne olsa da, aslında anayasal düzenin nasıl işlediğini gösteren bir örnek olaydır.

Sistemde belediye başkanı seçilmiş olabilir. Ama seçilmiş olmak, devletin asli görevlerinden muafiyet anlamına gelmez.
Devletin taşradaki en yüksek mülki amiri olan kaymakam, kurban satış yeri gibi halk sağlığını ve kamu düzenini ilgilendiren bir konuda, “olacak” dediyse; bu olur.


Peki şimdi ne olacak?

Kurban Bayramı’na sayılı gün kaldı.
Gölbaşı’nda hâlâ resmi bir satış alanı kararı yok. Komisyon ilk toplantısını yaptı ama  kamuoyuna bir açıklama yapılmadı.
Ancak kaymakamlık, elindeki yetkiyi kullanırsa, belediyenin direnmesi pek uzun ömürlü olmayacaktır.

Gölbaşı halkı, bir belediyenin siyasi pozisyonuna göre mi kurban kesecek?
Yoksa devlet aklı ve hukuk içinde mi?

Bu sorunun cevabı, sadece bir kurban meselesini değil, belki de Türkiye'de yerel yönetimlerin kamu düzeniyle nasıl çatıştığını da gözler önüne serecek.

Kurban Bayramı’ndan sonra bu yazıya dönüp bakın.
Çünkü bu sadece bir satış alanı meselesi değil.
Bu, devletin kim tarafından nasıl işletileceği meselesidir.

Bu yazı toplam 48 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.