Gölbaşı’nda bu yıl Kurban Bayramı öncesi alışık olduğumuz hareketlilik yerini sessizliğe bırakacak gibi görünüyor. Neden mi? Çünkü bu yıl Gölbaşı’nda ne bir kurban satış alanı kurulabilecek gibi duruyor ne de kesim yeri ayarlanabilecek. Bu bir kriz. Ve bu kriz tesadüfi değil. Arka planı olan, zamanında müdahale edilseydi belki de hiç yaşanmayacak bir kriz.

Yaklaşık 9 ay önceydi… 2024 Ekim ayında döneminde, meclis kararıyla hem de oy birliğiyle Gölbaşı Kurban Kesim ve Satış Alanı ASELSAN’a devredildi. ASELSAN gibi bir kurum bu alanı istediğinde, Gölbaşı Belediyesi’nin hayır deme şansı olabilir miydi? Savunma sanayimizin göz bebeği, Türkiye’nin gururu bir kurumdan söz ediyoruz.

Ancak mesele sadece bir devrin yapılmasıyla bitmedi. Meclis kararı alındı, alan verildi. 9 ay vardı önümüzde. Hazine’den yeni bir yer tahsis edilecekti. Belediye birkaç girişimde bulundu, birkaç görüşme yapıldı, bazı alanlar değerlendirildi ama sonuç? Kocaman bir hiç.
Gölbaşı’nın bu yıl kurban pazarı yok. Nokta.

Bugün soruyorum: 9 ay boyunca neden yeni alan bulunamadı?
Sorunun cevabı karmaşık değil. Yazışmalar geç yapıldı. Süreç ağır işledi.
Ve belki de en önemlisi: Gölbaşı Belediye Başkanı Yakup Odabaşı bu süreci kamuoyundan adeta gizledi. Gölbaşı halkı bilgilendirilmedi. Kamuoyunun desteği alınmadı.
Oysa bu mesele Gölbaşı’nın ortak meselesiydi. AK Parti, MHP, CHP, Büyük Birlik Partisi... Meclisteki tüm siyasi aktörler bu konuda bilgilendirilmişti ama kamuoyu bilgilendirilmedi.

SON GASTE Kurban Bayramı’na 4 ay kala bir haber yaptı: “Kurban Kesim Alanı Ne Olacak? Üreticiler endişeli” diye mecliste adeta fırtına koptu gazetemize bir tepki bir tepki aman Allah’ım.

O dönem ki AK Parti’nin Grup Başkanvekili, CHP’nin Grup Başkanı ve AK Partili bir meclis üyesi Odabaşı’nı desteklercesine hep bir ağızdan o gün şunu söyledi:
“Gerekirse kurban kesilmeyiversin. ASELSAN bizim göz bebeğimiz.”

O gün bu sözler belki iyi niyetliydi ama bugün geldiğimiz noktada üreticiler başka ilçelerdeki pazarlara gitti. Vatandaş şaşkın. Gölbaşı, kendi kurban pazarından mahrum kaldı.

Ve şunu da ekleyeyim: Gölbaşı’nda siyasetin her kanadı bu süreçte sorumluluk almalıydı. Çünkü mecliste alınan karar oy birliğiyle geçti.
Bugün yalnızca Başkan Odabaşı’nı eleştirmek kolay.
Ama o gün “Gerekirse kurban kesilmeyiversin.” deyip Odabaşı’nın elini rahatlatan muhalefet partileri de bu işin bir parçasıydı.
O yüzden şimdi herkes aynaya bakmalı.
O yüzden şimdi yereldeki muhalefet tarafından yapılan “Vay neden Kurban Pazarı yok.” eleştirisi de bence çok gereksiz ve boş.

Son sözüm şu:
Gölbaşı halkı şeffaflık ister. Bilgi ister. Önceden haberdar edilmek ister. Kriz yaşanmadan çözüm ister.
Ve bu yıl yaşanan kurban pazarı krizi, bize yönetim tarzını bir kez daha sorgulama fırsatı veriyor.