Çin'in kontrolü altında olan Doğu Türkistan'daki zulüm bitmek bilmiyor. Çin devleti, bölgeye başörtüsü, namaz ve oruç gibi kısıtlamalar getirmeye devam ediyor.

Doğu Türkistan'daki Çin zulmüne kimseler sesini çıkarmazken, MHP Grup Başkan Vekili ve ATO Meclis Üyesi Ali İhsan Güçlü bu zulme tepki gösteren mesaj yayınladı.

Güçlü, bu zalimliğe dur diyerek, “Doğu Türkistan’da insanlık suçu işleyen Çin’in, milyonlarca soydaşımızı tabi tuttuğu asimilasyon artık Nazi döneminin bir milleti topyekun yok etme politikasına dönüşmektedir” dedi.

Güçlü mesajında aşu ifadelere yer verdi.

“Doğu Türkistan’da insanlık suçu işleyen Çin’in, milyonlarca soydaşımızı tabi tuttuğu asimilasyon artık Nazi döneminin bir milleti topyekun yok etme politikasına dönüşmektedir. Uygur Türklerinin milli şairi Abdurrehim Heyit’in şehit edildiği haberi ile ayağa kalkan Türk dünyasının yoğun tepkisi üzerine açıklama yapmak zorunda kalan Çin Devleti, yayınladığı görüntülerle milli şairin sağ olduğu dünyaya duyurmuştur. Kızıl ve zalim Çin,  Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığının Doğu Türkistan’da yapılan insanlık dışı uygulamalara karşı açıklama istediği resmî yazısına cevaben sözde savunma yaparken tutarsızlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Bu durum Devletimizin bu konuya karşı daha duyarlı hareket ettiği zaman Çin’in ne kadar zor durumda kalacağını ortaya koymuştur. Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığının Çinli yetkililerden “ keyfi tutuklamalara maruz kalan bir milyondan fazla Uygur Türkü’nün toplama kamplarında ve hapishanelerde işkence ve siyasi beyin yıkamaya maruz bırakıldıkları artık bir sır değildir. Kamplarda alıkonulamayan Uygurlar’da büyük baskı altında bulunmaktadır. Yurt dışında yaşayan Uygur asıllı soydaş ve vatandaşlarımız bu bölgelerdeki akrabalarından haber alamamaktadır. Binlerce çocuk ebeveynlerden uzaklaştırılmış yetim bırakılmıştır. 21. Yüzyılda toplama kamplarının yeniden ortaya çıkması ve Çin makamlarının Uygur Türklerine yönelik sistematik asimilasyon politikaları insanlık adına büyük bir utanç kaynağıdır…” diyerek Abdurrehim Heyit hakkında malumat talebinin, mazlum Uygurlu soydaşlarımızın gözyaşının dinmesi yolunda verilen mücadelede bir milat olmasını diliyoruz. Zira Milli şairimizin sağ olması duyurulmasına rağmen “Kızıl Çin’in, Doğu Türkistan’da soydaşlarınıza yaptığı zülüm artık dayanılmaz bir hal almıştır. Çin Devleti camilerin duvarlarına devlet başkanlarının resmini asıp, her gün camilerde düzenli olarak kominizim propagandası yapmaktadır; her Doğu Türkistanlı ailenin içine bir Çinli yerleştirmektedir; Doğu Türkistanlı kızları, Çinlilerle evlenmeye zorlamaktadır; bütün bunlar yetmiyormuş gibi, milyonlarca Soydaşımızı esir kamplarında adeta Naziler döneminde olduğu gibi soykırıma tabi tutmaktadır. 1960’lara kadar bağımsız bir devlet olan Doğu Türkistan’ın bu şekilde işgal edilerek soydaşlarımızın asimileye tabi tutulması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu kabul edilemez zulümler Birleşmiş Milletlerin raporlarına yansımış; Avrupa Birliği’nin tavsiye kararlarında yer bulmuş ve tüm bu acılara son verilmesi istendiği” halen bir gerçek olarak ortada durmaktadır”

Gelinen noktada yapılması gerekenin ülkemizdeki siyasal irade ve sivil toplumun konuya duyarlılığının artarak devam etmesinin elzem olduğudur. Çünkü bu duyarlılık Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesine direnç ve mazlum durumdaki soydaşlarımızın daha rahat nefes almasına büyük bir katkı verecektir. Tüm bu süreçler yaşanırken şehit düşen soydaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerken “Al bayraktan Gök bayrağa selam olsun. Türk Devletleri milletleri ile birlikte daim olsun” diyorum.