Aynı sofraya oturanlar, aynı hayali de paylaşabilir.
Bayramlar sadece birer dini vecibe değil, aynı zamanda toplumsal bir sınavdır.
Kurban Bayramı ise bu sınavların en zoru. Hem ibadet var işin içinde, hem hijyen, hem organizasyon, hem de vicdan.
Bu bayram geride kaldı. Her bayramdan sonra olduğu gibi, şimdi muhasebe zamanı.
Gölbaşı’nda en çok konuşulan konulardan biri neydi?
Kurban satış ve kesim alanının bayrama yetişmemiş olması.
Evet, belli nedenlerle yetişmedi.
Evet, eleştirildi.
Ama mesele sadece eleştirmek değil, çözümün de parçası olabilmekti.
Çünkü mesele bir günde kurulup toplanacak bir çadır meselesi değil.
Bu mesele, Gölbaşı’nın geleceğiyle ilgili.
Kurban pazarı bir eksiklikti.
Vatandaşlar bu bayramda “Kurbanımı nerede keseceğim?” telaşı yaşadı.
Üretici hayvanını başka ilçelere taşıdı.
Ekstra maliyetle karşılaştı.
Kazanç azaldı, emek boşa gitti.
Gölbaşı kazanmadı, Çankaya kazandı, Çubuk kazandı, Sincan kazandı.
Bir yıldır bin bir emekle büyüttüğü kurbanlıkları ellerinde kalan üreticiler oldu.
Hayaller ertelendi, umutlar başka bir bayrama kaldı.
Ama kimse “Gölbaşı kaybetti” diye sevinmedi.
Çünkü mesele partiler üstüydü.
Ama şunu da görmek lazım:
Kurban kesim alanı olmayınca Gölbaşı’nda ortalık kan gölüne dönmedi.
Çöpler dağ gibi birikmedi.
Çevre felaketi yaşanmadı.
Neden mi?
Çünkü hem vatandaş önlem aldı,
Hem belediye kırsalda çukurlar açtı,
Hem de kurallara uyan insanlar sayesinde süreç kontrollü yürütüldü.
CHP’li Hüseyin Çakmak’ın bir sözü vardı:
“Pazar yerine gelenlerin çoğu ilçe dışından olur. Gölbaşılı hemşehrilerimiz zaten kendi mahallesinde ya da çiftliğinde kesimini yapar.”
Haklı çıktı.
Ama bu gerçek, kalıcı bir çözüm yerine geçmemeli.
Bayram öncesi çok eleştirdik belediyeyi ve yetkilileri,
Bayramda iyi çalıştılar, olumsuzlukların önüne geçtiler.
Ama sadece eleştirmek yetmez.
Yarın da inşa etmeliyiz.
2026 Kurban Bayramı için bir yıldan az zaman var.
Şimdi tam zamanı:
- Kurban satış ve kesim alanı şimdiden planlanmalı.
- Modern, hijyenik, düzenli bir pazar kurulmalı.
- Gölbaşı sadece tüketen değil, üreten bir ilçe olmalı.
Ve bu mesele sadece belediyenin değil:
İktidarın da, muhalefetin de, STK’ların da, esnafın da, vatandaşın da meselesi.
Bu iş ne tek başına belediyenin, ne belediye başkanının, ne AK Parti’nin, ne CHP’nin ne de BBP'nin işi.
Bu iş Gölbaşı’nın işi.
Gelin bu meseleyi siyasi rant aracı yapmayalım.
Gelin bu yılı senin hatan benim hatam kavgalarıyla değil, ortak akılla geçirelim.
Gelin 2026’da Gölbaşı’nda “Birlikte başardık” diyebilelim.
Çünkü mesele kurban değil, mesele birlik…
Ve unutmayalım:
Aynı sofraya oturanlar, aynı hayali de paylaşabilir.
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.